Tabii bu planı uygulamanın da bir çok zor noktası var. Zombilerin etrafını metal levhalar ve araçlarla çevirip, belirli noktalarda ses çıkartarak kitleyi o bölüme yoğunlaştırmaya çalışıyorlar. Tabii bu esnada çok dikkatli olmak gerekiyor. En ufak bir terslikte binlerce zombi anında kasabanın kapısını çalabilir! Rick planı uygulamaya koyuyor, her şey tıkırında işlerken birden zombiler Alexandria’ya doğru yön değiştiriyor. Çok yüksek bir ses onları eve, yani Alexandria’ya çekiyor. Bu sesin arkasında kim var orasını henüz göremesek de tahminim pederin olduğu yönünde kuvvet kazanıyor.
Hemen hemen altıncı sezonun ilk bölüm özeti bu şekilde. Ufak tefek olayların yanı sıra, sürekli flashback sahneleriyle sezon geçişleri nispeten iyi bir şekilde uygulanıyor. Ancak diziye yeni katılan karakterler ne yazık ki aynı tadı veremiyor. Özellikle dizinin flashback sahnelerinde sürekli siyah beyaz olması da içimi kararttı diyebilirim. The Walking Dead altıncı sezonun 1 saat 10 dakikalık ilk bölümü iyi bir başlangıç sayılabilir. Rick’in Morgan ile birlikte çok iyi işler yapacağını düşünüyorum. Morgan, Rick’e göre daha olgun, daha sakin bir yapıda görünse de şimdilik tam bir kapalı kutu.
Özetle The Walking Dead kaldığı yerden, aksiyonu bir doz daha arttırarak devam ediyor. Sonraki bölümlerde bu flashback sahnelerinin olmayacağını umut ediyorum, temponun giderek artacağı çok belli. Artık hayatta kalabilmek hiç olmadığı kadar zor.
1 saat 4 dakikalık bölümüne doyamadım 🙁 harikaydı!!!