Hannibal “Yakimono” İnceleme

Başarılı bir doktor, sıradışı bir arkadaş ve tahmin edemeyeceğiniz kadar zeki bir katil. Sanırım Dr. Hannibal Lecter’ı tanımlamak için kullanılacak sıfatları seçmekte pek zorlanmazsınız. İyinin ve kötünün, en keskin; en net sıfatlarını yapıştırmak mümkün. Hannibal‘ı izlerken etkilenmemek, diziyi soluksuz izlememek mümkün değil. Neden bu diziyi izliyorum? Şeklinde bir soruyu kendinize yönelttiğiniz zaman aslında yanıtların çok açık olduğunu görebiliyorsunuz.

İlk sezona göre son derece akıcı, şaşırtıcı ve tutkulu bir sezon karşımızda. Keşke hiç bitmese dediğiniz bölümler peş peşe hızlı bir şekilde tükeniyor. 23 Mayıs‘ta sezon finali yapmaya hazırlanan Hannibal’ın 2. sezon, 7. bölümü “Yakimono“yu sizler için yazıyorum.

Yazının bundan sonraki bölümü spoiler içermektedir.

Birisi benden 7.bölümü özetlememi istese, “Domino Taşı” bu bölüm için kullanılabilecek en doğru cümle olur sanırım. Her anı, en ince detayına kadar planlanmış. Tasarlanmasından uygulanmasına kadar her adım tam bir sanat eseri.

Öncelikle biraz bölümde olan olayları hatırlayalım.

Will Graham, Chesapeake Ripper’ın (Chesapeake Matadoru) cinayetleri bir şekilde üstlenmesinin ardından aklandı ve serbest bırakıldı. Dr. Frederick Chilton’ın (Raul Esparza) akıl hastanesinde, onun gözetiminde bulunan Will hastaneden çıktı ve eski hayatına geri döndü. Will’in çıkması ile birlikte artık gözler Chilton’ın üzerindeydi. Çünkü Matador ile karşılaşıp, hayatta kalmayı başarabilen birkaç kişiden birisiydi. Chilton’ın sıradaki hedef olduğunu düşünmesi, akabinde Will’in bu fikri desteklemesi ve FBI’ın da çok eski bir danışmanı olması nedeniyle Hannibal’ın en açık hedefi olacağı ortadaydı.

Bir önceki bölümde, (S2, E6) Miriam Lass, Hannibal’ın cinayetlerin çoğunu gerçekleştirdiği bir yerde Jack Crawford tarafından bulundu. Tek kolu kesilmiş, hipnotize edilmişti. Hatırladığı tek şey bir ses ve ışıktan ibaretti. Yani Hannibal, tıpkı Will’e yaptığı gibi Miriam’in hafızasını yok etmiş, onu istediği gibi değiştirmişti. Hannibal ile yüzleştirilen Miriam onun Matador olmadığını söyledi. Bu bir nevi Hannibal’ın aklanmasındaki ilk adımdı.

Akıl hastanesinde Dr. Chilton’ın hastalarından Dr. Abel Gideon, Jack’e doğru yerde olduğunu ama yanlış kişiye baktığını söylemişti. Dr. Chilton evine gittiğinde, Gideon’u evinin içinde her yeri kesilmiş ve öldürülmüş olarak buldu. Dışarı çıkmaya çalışırken Hannibal onu yakaladı ve bayılttı. O esnada eve gelen FBI ajanlarını da öldürdü ve suçu Dr. Chilton’a yükledi. Dr. Chilton uyandığı zaman 3 federal ajan öldürülmüş, cinayet silahını elinde tutuyordu. Hemen evden kaçarak Will’in yanına gitti. Will burada Jack’i arayarak durumu anlatıp, Chilton’ın yakalanmasını sağlamaya çalıştı. Chilton kaçmaya çalışsa da sonunda yakalandı ve sorgu odasına götürüldü. Sorguyu izleyen Miriam bir anda Matadorun sesini ve yüzünü tanıdı. Çünkü ilk andan itibaren Hannibal, Matadoru Chilton olarak göstermiş ve Miriam’ın zihnine o şekilde yerleştirmişti. Miriam, Jack’in silahını çekti ve Chilton’ı öldürdü.

7. bölümü izledikten sonra gerçekten diziden ne kadar çok haz aldığımı fark ettim. Zihnimin meşguliyetini, tatmin olduğunu gördüm ve bu beni son derece mutlu etti. Çünkü Hannibal size, içi boş bir senaryo sunmuyor. Bir sonraki adımı tahmin etseniz dahi bunun gerçekleşmesini olağanüstü bir incelik ve görsellikle sunuyor. Dr. Lecter’ın her aşamayı bu kadar titizlikle uygulaması, Miriam’ın bulunmasını sağlaması, FBI ajanlarını öldürüp suçu Chilton’a yıkması ve en sonunda Matadorun tamamen Chilton olmasını sağlaması adına yaptıkları gerçekten muazzamdı.

Bundan sonra Will ile Hannibal daha çok birbirine yaklaşacak. Will, Hannibal’ı artık öldürmediğini ve onu yakından tanımak istediğini söyledi. Ancak bunun altında Jack ile birlikte Hannibal’a tuzak kurma niyeti olduğunu da görebiliyoruz. Bizi çok daha heyecan dolu, sürükleyici bölümler bekliyor.